Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Zamanın Edebi

İyi Seyirler Edebiler
En son yayınlar

Olmak Ya Da Olmamak

Kalanınız Daim Olsun Edebiler     Hayat her şeye benzetilebilir. Bazen bir sınava, bazen bir hana, bazen bir tatile, bazen ise bir yolculuğa benzer. Neye benzetilirse benzetilsin bunların hepsidir hayat. Hem mucizedir hem bir lütuf. Bugün ise bitmez bir yolculuk olsun mesela. En zor yolculuk. En yorucu yolculuk.     Çoğu insan hayatın kısa olduğunu söyler, çoğu fazla uzun. Ben de hayatın yalnız yaşamak için çok fazla olduğunu düşünenlerdenim.  Belki bir kaç şafak daha. Gün aydınlanır gibi, Benim dünyam soluyor. Belki hayallerim. Kimileri. Güzel olanlar, Öyle oldukları içindir. Böylelikle sepyaya yol alıyorlar. Kırmızım. Yeşilim. Mavim. Ana renklerim değil artık. Yeni renkler doğmuyor. Eski kişiliğim bile değişmiş. Güneş ışığı görmeyen odam. Kalır mı bir göz yaşı daha? Katlanır mı ismine? Aklım. En acımasız hapishane. Dolunay, yok. Dost, yok. Düşman, yok. Dayanak, yok. Deneyim, yok. Şimdi gidiyorum. Zorunda gibiyim. Aması yok. Hazır değilim.     Çünkü b...

Yalnız Saniyeler

Üzgünüm Edebiler     Başlangıcımdan bu yana çok uzun bir süre olmadı farkındayım, yazımı biraz aceleye getiriyormuşum gibi görünüyor ya, işte onun için.     Bir heves açtım bloğu ve hala deneyiş süreci içindeyim yani henüz alışabildiğim pek söylenemez.  Yine de bu sefer zinciri kırmamayı daha fazla deneyeceğim.     Bilmiyorum ama işlenmemiş bir suç karşısında ödediğim bu bedel karşısında bir kurtuluşa erecek miyim, ya da bir doktorun kendi yaralarını tedavi edememesi gibi ben de mi kendimi iyileştiremeyecek miyim.      Kurtuluş mudur kelimeler, yoksa bir siper midir arkasına saklanılan hikayeler?  İnsan eksik olanları bağışlayabilir mi gerçekten? Eksik cümleleri olan hikayeleri, eksik sayfaları olan kitapları, sayfaları yırtıp giden insanlar bağışlanabilir mi hiç? Yaşanmamış yarım hayatlar ve tamamıyla yaşanmamış hayatlar ne farklı eksik hayatlardan?  Kendini mi suçlamalı insan, kendi ile savaştıranı mı? Bu savaşta kendini mi b...

Dolunay

 İyi Geceler Edebiler     

Cam Gibidir Bazen

 Pürüzsüz Yansımalar Edebiler      Umarım güzel yansımalarınız ve düşünceleriniz arasında büyük çatlaklar yoktur. Bugünkü konumuz tahmin edebileceğiniz gibi aynalar. Tabi bu sadece bir yanılsamadan ibaret. Asıl bahsetmek istediğim şey ise iç dünyaların fiziksel olan dış dünyaya vurumu.      Acaba herkes sizi kendi gördüğünüz gibi mi görüyordur, yoksa başka birine bakmak için kullanılan özel bir algı sistemi mi vardır; konusu, üzerinde çok tartışılan bir konudur bu yüzden bununla da ilgilenmeyeceğim bu yazımda.      Aslında bu daha çok benim kişisel hayatımdan, kendi hayat kırıklıklarımdan bir parça.     Çünkü bazen bir yansıma, bir aynanın ölümü olabilir... Aynam, güzel aynam. Ne gördüysem, ne hisettiysem hepsi sana. Ne gömdüysem, ne söylettiyse hepsi kalbine. Bana değil, kalbine teşekkür et. Ben sadece gördüğüm yansımayı betimledim. Karanlıkta kolay oldu tabi. Belki de yakındayken fazla parlaktı. Veya o parlaklığı yine yansıta...

Gün Aydın

Günaydın Edebiler     Herkese günaydın, uçan kuşlara günaydın, sokaktaki köpeğe günaydın, işçilere günaydın, emekçilere günaydın, babalara günaydın, annelere günaydın...     Bugün gelecek kaygılarını düşünmeye başlamadan önce bunu düşüneyim dedim. Çünkü insanların basit bir "Günaydın!" cümlesini bile duymaya ihtiyaçları vardır. Belki burası değildir duymak istediğiniz yer ama yine de bir kucak dolusu "Günaydın!" hepinize. İncelik deyin, naziklik deyin, naiflik deyin, içten gelen bir günaydın mesajı bir insanı gerçekten mutlu edebilir. Güne pozitif, bir adım(?) önde, mutlu başlamanızı sağlayabilir. Bazılarının tepelerinde güneş olsa bile o kadar karanlıktadırlar ki birilerinin onları uyarmaları güne başlayabilmeleri için neredeyse zorunluluktur. Benim için de buna benzer bir rol oynuyor bu kelime. Neyse ki kendimi uyandırabilecek kadar iyi bir düşünce sistemim var. Düşünüyorum da acaba bu biraz da bencilliğe girer mi merak ediyorum. Bir de bu kadar karamsarl...

Bekleniş

 Merhaba Edebiler      Umarım iyisinizdir ve bu bunaltıcı yaz sıcağında yapmış olduğunuz akraba ziyaretleri sizi daha da bunaltmamıştır.  Bu konuda sıcağı ve nemi uzun süre bereketli topraklarda tecrübe etmiş biri olarak söyleyebilirim, gayet zor bir durumdan, en azından yolun yarısını tamamlamış olmanız sebebi ile, büyük bir başarı sergilediğiniz için sizi tebrik ederim. İnanıyorum ki biraz daha gayretle bu yolun sonunu görebilecek ve sıcaktan daha yarı yolda pes edip kalan tatil günlerini serin bir klimaya mahkum geçiren diğer yarışmacı arkadaşlarımız gibi değil sıcağa olan dayanımını artırmış bir kazanan olarak, ki sizi temin ederim önümüzdeki yıllar daha sıcak olacaktır ayrıca " 49.1 C ile sıcaklık rekorunu kıran Cizre'yi de tebrik ediyorum. " bu bilgi ile de artık ne yaparsınız artık bilemem 😅, siz de bu yeni yeteneğiniz ile kendinizi ve ailenizi tebrik edebilirsiniz.      Bugün uzun zaman sonra biraz yürüyüş yapıp, tabi ki müzik eşliği...