Hiçbir saygısızlık zamanın insanoğluna yaptığından daha beter değildir. Sahte günleri bir anda geçip götürürken yıllarca bekletir, sonra da yıllarını bir dakikalık mutluluk ile heba eder insanın. Hali hazırda dün olmayan vakit bugün kaybolup gider bir hayal misali. Pencereden süzülür saniyeler hava ise kararır bir anda. Kaldırım ışıklarının aydınlattığı bir parktan veya loş bir bahçeden kedi, köpek sesleri duyup kapatırsın pencereni. Ve yine sessizlik çöker geceye. Standartlaşmış her gün kendinden geçene kadar bakıp durduğun bir çerçeve tarafından cezbedilirsin.
Yıllarca...
Bugün yine kayboldum.Geçmişine sıkı sıkıya tutunan birinden beklenecek bir şey bu.Mutlu hissettiği bir zamanı olduğunu düşündüğü için benim gibi kaybolmayı bekleyen onlarca insan var.Sevmek istediği için geçmişine dönmek isteyen.Kendisi ile savaş verenler.Yardım isteyemeyenler...Bugün bir filmde kayboldum.Kaderin kırmızı ipi ile bağlansalar da.O ipi koparmadan aralarına yüzlerce kilometre koyabilen iki insan vardı.Masmavi gökyüzünün altında,Geçmişimin denizlerinde yüzen insanlar vardı.İnsanlığın içine köpek balıkları karıştığından beri,An'ın içinde tehlike kol gezer durur.Timsahlar da var içimizde.Ve kendi oluşturdukları hariç hep tehlike içindeler,Korku içinde bir arada yüzmek zorunda kalırlar.Birbirlerinden korkan kaplan sürüleri...Bu yüzden var hayvanat bahçeleri,İnsanları uzak tutmak için.Hayalini kurduğum geçmiş için..Çalışmak unutmaya yardımcı olurmuş.Ne zamana kadar çalışayım?Ne kadar avutayım kendimi?Nasıl önemseyeyim belli olmayan bir geleceği.Başıma yine sen gelmeyecek ki bundan sonra.Elini vermeyeceksin hiçbir zaman.Sevgini,Alamadığım vaktini...Zaman iki tarafı keskin bir kılıç.Bir filozof nasıl katlanır bu yıkıcı güce?Öyle umutsuzum artık ki içimden sevmek gelmiyor yarına uyanmayı.Gözlerimi kapatıp bir daha uyanmamak için ne yapmalıyım?Tavrımı bırakmak ve yeni bir kimliğe bürünmek istiyorum.Yeni bir hayat istiyorum.Seçeneklerimin olduğu bir yaşam.Düşünmek acı veriyor.Artık sen olmak istemiyorum.Kaybolmak istemiyorum.Yanmak istemiyorum.Boğulmak istemiyorum.Yaşamak istemiyorum.Ölmek istemiyorum...
Hiçbir saygısızlık zamanın insanoğluna yaptığından daha beter değildir. Sahte günleri bir anda geçip götürürken yıllarca bekletir, sonra da yıllarını bir dakikalık mutluluk ile heba eder insanın. Hali hazırda dün olmayan vakit bugün kaybolup gider bir hayal misali. Pencereden süzülür saniyeler hava ise kararır bir anda. Kaldırım ışıklarının aydınlattığı bir parktan veya loş bir bahçeden kedi, köpek sesleri duyup kapatırsın pencereni. Ve yine sessizlik çöker geceye. Standartlaşmış her gün kendinden geçene kadar bakıp durduğun bir çerçeve tarafından cezbedilirsin.
Yıllarca...
Bugün yine kayboldum.Geçmişine sıkı sıkıya tutunan birinden beklenecek bir şey bu.Mutlu hissettiği bir zamanı olduğunu düşündüğü için benim gibi kaybolmayı bekleyen onlarca insan var.Sevmek istediği için geçmişine dönmek isteyen.Kendisi ile savaş verenler.Yardım isteyemeyenler...Bugün bir filmde kayboldum.Kaderin kırmızı ipi ile bağlansalar da.O ipi koparmadan aralarına yüzlerce kilometre koyabilen iki insan vardı.Masmavi gökyüzünün altında,Geçmişimin denizlerinde yüzen insanlar vardı.İnsanlığın içine köpek balıkları karıştığından beri,An'ın içinde tehlike kol gezer durur.Timsahlar da var içimizde.Ve kendi oluşturdukları hariç hep tehlike içindeler,Korku içinde bir arada yüzmek zorunda kalırlar.Birbirlerinden korkan kaplan sürüleri...Bu yüzden var hayvanat bahçeleri,İnsanları uzak tutmak için.Hayalini kurduğum geçmiş için..Çalışmak unutmaya yardımcı olurmuş.Ne zamana kadar çalışayım?Ne kadar avutayım kendimi?Nasıl önemseyeyim belli olmayan bir geleceği.Başıma yine sen gelmeyecek ki bundan sonra.Elini vermeyeceksin hiçbir zaman.Sevgini,Alamadığım vaktini...Zaman iki tarafı keskin bir kılıç.Bir filozof nasıl katlanır bu yıkıcı güce?Öyle umutsuzum artık ki içimden sevmek gelmiyor yarına uyanmayı.Gözlerimi kapatıp bir daha uyanmamak için ne yapmalıyım?Tavrımı bırakmak ve yeni bir kimliğe bürünmek istiyorum.Yeni bir hayat istiyorum.Seçeneklerimin olduğu bir yaşam.Düşünmek acı veriyor.Artık sen olmak istemiyorum.Kaybolmak istemiyorum.Yanmak istemiyorum.Boğulmak istemiyorum.Yaşamak istemiyorum.Ölmek istemiyorum...
In these promises broken deep below,
Each word gets lost in the echo.
So, one last lie I can see through
This time, I finally let you go..**************Çeviri*************
Bu bozulmuş sözlerin derinliklerinde,
Her kelime kaybolur yankının içinde.
Yani görebildiğim son bir yalan daha,
Bu sefer, seni nihayet bırakıyorum..
Linkin Park - Lost In The Echo
Yorumlar
Yorum Gönder